Genel

Yakıştı

Mikrofonun önündesin. İstediğin bir şarkıyı söyleyeceksin. Başlamadan önce gitarcıya bir bakıp başlayalım mı şeklinde bakış atıp gülümsüyorsun. Hangi şarkıyı söyleyeceğini söylüyorsun ki bende bilmiyorum hangisini söyleyeceğini. Tiz bir sesin olduğundan “mi” diyorsun gitarcıya.

Peggy Lee’den Fever söylüyorsun. Senin tam böyle bir havan var. Jazz söyleyecek ultra cool bir tarz. Şarkı başlarken elini şıklatmaya başlıyorsun. Bana sende şıklatsana der gibi bir bakış atıp gülüyorsun. Sen sürekli gülüyorsun sanırım. Somurtmak üstünde durmuyor, o elbiseyi giyemiyorsun bir türlü. Giymek istesen de yakışmıyor, durmuyor üstünde. Depresyon hırkanı uzun zaman önce çıkartmışsın, yerini bulamıyorsun. Bundan dolayı belki de depresyon hırkasını giyenlerden çıkartmasını istiyorsun.

“You give me fever” derken omzunu silkişin ve kafanı sağa doğru yatırışın var. Bu hareketini, jestini, mimiğini görebilsen sen de kendine aşık olursun aslında.  Veya benim sana neden aşık olduğumu anlayabilirsin belki de.

Şarkıyı söylerken, gözlerini kapatışın, ellerini şıklatışın, saçlarını önden arkaya atışın, ellerini ve parmaklarını oynatışın. gözlerini kısıp bakışın, gamzenin gülümsemesi, mikrofonu tutuşun…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir