Genel

Genç Dostum Werther’e

Büyük kentin yarattığı ruhsal çöküntüden doğaya kaçan aydın bir gençtir Werther. Kırda tanıştığı soylu bir ailenin güzel kızı olan Charlotte’ye âşık olur. Charlotte de kayıtsız değildir bu aşka ama Albert’le nişanlıdır ve onunla evlenir. Sınırı geçmekten korkan Charlotte, bir daha görüşmemeleri gerektiğini bildirir genç adama. Bu acıya dayanamayarak hayatına son veren Werther, pek çok kalbi kırık gencin intiharına da vesile olur.

Genç dostum Werther;

Seni ilk okuduğumda o kadar anlamsız geldin ki bana. O zamanki zihnimle bir kadın için bu yapılır mı demiştim, anlamlandıramamıştım yaptığın şeyi. Karşına başkalarının çıkacağını düşündüm hep. Keşke yapmasaydın da yaşayabilseydin hayatı, resimlerine devam etseydin dedim. Çünkü o zaman şarkıların bu kadar anlamlı olduğunu bilmiyordum. Dinleyip geçiyordum.

Şimdi seni o kadar iyi anlıyorum ki. O ümitsizliğin ne demek olduğunu o kadar iyi biliyorum ki. O ümit benden alındığında kalbimin o kadar çok acıdığını hissediyorum ki, senin kadar cesaretim olsaydı senin yolundan giderdim belki. O cesareti hiç kendimde bulamadığım için, kendime de sonsuz teşekkür ediyorum.

Genç dostum hayatın en kötü yanı ne biliyor musun? Bize sonsuz seçenek sunup, onları yaşayabilmemiz için kısıtlı imkanlar sunması. Bir benzetme ile özetleyeceksek, “annem göster ama elletme dedi” durumu. Bu gezegen, bir yandan insan doğasında var olan eşsiz duyguları tadabileceğimiz onlarca farklı ve mistik bir ortamı sunuyor, diğer yandan da bizi kendi dünyamızın sınırlarına hapsediyor. Göreli bir özgürlüğün içinde maksimum yoğunluğu yaşamaya çalışıyoruz.

İşte aşk aslında bunlardan bir tanesi. Sana bir fırsat sunuyor ama yaşamanı da istemiyor. “İnsan mutluysa aşık değildir” Proust’a göre. Uzundur sığındığım tek liman burası. En azından şu hayatta ilk defa bir duygumdan eminim. İlk defa kiminle olmak istediğime kesin kararlıyım. Mutluluk ve mutsuzluk duygusunu o kadar anbean yaşıyorum ki, artık eminim.

Peki sen Charlotte’yi mutsuz ettiğin için üzüldün mü genç dostum? Kendi üzüntünden daha fazla hem de. Benim kalbimi o kadar acıyor ki tarifi yok. Onu o kadar üzdüğümü düşünüyorum ki, belki de tek çaremin ben de gitmek olduğunu düşünebiliyorum. Kalbimdeki aşk da, acı da sönmüyor aksine her gün daha da derinleşiyor, zarifleşiyor.  Ona bunu anlatamıyorum genç dostum. Her seferinde canımı acıtıyor ve her seferinde beni çok mutlu ediyor. Oysa bir kez daha sarılmama izin verse, tüm yaralarıma merhem olacağını da biliyor.

Senin hikayeni Charlotte’nin gözünden okumayı çok isterdim ki. Belki o zaman bende empati yapabilirdim. Charlotte sana aşık mıydı yoksa sadece senden hoşlanıyor muydu bilmek isterdim. Neden boşanmayı düşünmedi. Boşansaydı Albert’ten korkup yine de senle beraber olmak istemez miydi? Charlotte’un da etik değerleri var mıydı? Yoksa sadece vicdan mı yapardı. Hem cevabı olmayan sorular.

Acımız aynı ama mukadderatımız aynı olmasın genç dostum!

Genç Dostum Werther’e” üzerine 3 yorum

  1. “Sevgili kadın son gece az uyudu; korktuğu gerçekleşmişti, ne sezinleyebildiği, ne de korktuğu biçimde gerçekleşmişti. Aslında öylesine arı ve rahat dolanan kanı hummalı bir infial içindeydi, güzel kalbini binbir çeşit duyumsama harap etti. Göğsünde hissettiği, Werther’in sarmalarının ateşi miydi? Onun cüretkârlığına öfkeli tepki miydi? Şimdiki durumunu, bir zamanlar tamamen bağsız özgür masumiyetiyle, tasasız özgüveniyle karşılaştırmasının sıkıntısı mı? “

    1. Hayır yanılmıyorum. Onun o koyu renk gözlerinde bana ve kaderime karşı bir ilgi görüyorum.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir