Bu sene 11 Ağutos’u 12 Ağustos’a bağlayan gece gözlemlenecek. Her sene tarihler değişebiliyor tabii. Peki nedir konu?

Normalde göktaşı yağmuru deyince veya göktaşı düştü deyince, aklımızda baya devasa cisimler canlanıyor. Kabaca halk dilinde “yıldız kayması” olarak bilinen konunun x50 durumu aslında. Normalde az görüyoruz ya o gün çok daha fazlasını görme şansımız oluyor. Düşecek cisimlerin çoğu bir bezelyeden daha küçük. Yanıp biterken çıkardıkları enerjiyi (ışık değil ısı aslında) biz taa anasının örekesinden görebiliyoruz böylece. Atmosfere 250km/s ile girmenin marjinal faydalarını gözlem yaparak görebiliyoruz işte.

1992 yılında Dünya’nın yakınlarından geçen Swift-Tuttle kuyruklu yıldızının arta kalanları olarak geçiyor fakat bu bilgi net doğru bir bilgi değil. Aslında hepsi son geçişinden kalanlar değil bazıları 1726’dan kalanlar. Yani belki o gün göreceğiniz bezelyeden küçük göktaşı, parçası olduğu kuyruklu yıldızdan koparken, İbrahim Müteferrika 3. Ahmet’i matbaa için ikna etmekle uğraşıyordu.

Şimdi tabii nasıl göreceğiz biz bu göktaşlarını? Ne yapmamız gerekiyor.

Aslında biraz ayın durumuna göre değişiyor. O yüzden 11-12 Ağustos ay durumuna bakmamız gerekiyor. Ay bize güneşten aldığı ışığı yansıtacağı için, görüşümüzü fena halde etkileyecek. Ve maalesef talihsiz bir gece bizi bekliyor. Çünkü 11 Ağustos gecesi dolunay bulunuyor. Gözlem için ideal ay durumu yeni ay evresi. Hadi olmadı hilal. Eğer ay “yeni ay” evresinde olsaydı normal bir ortamdan bile görme şansımız bulunuyordu.

Peki göremeyecek miyiz?

Görebiliyoruz ama ışıksız bir ortama gitmemiz gerekiyor. https://www.lightpollutionmap.info/ isminde bir site var. Buradan ışık kirliğini görüntüleyebiliyoruz. Bulunduğunuz şehre zoom yapıyorsunuz ve nerede ışık kirliği azsa oradan gözlem yapıyorsunuz. Taşrada yaşamıyorsanız bu devirde bulmak biraz zor gibi. Kırmızılar yoğun, sarılar daha az yoğun, yeşiller de ideal durumda. Tabii havanın da açık olması gerekiyor. Ve bingo, doğarken bize ruh üflenmediği için o gün hava hafif yağmurlu ve kapalı 🙂

Biz Bursa’lıyız yoktur inkarımız!

Bursa’da merkeze en yakın Uludağ var tabii. Şehir merkezinden uzakta ama ışık kirliliği maalesef var fakat merkeze göre tabii iyi durumda. Zirveye çıkma olanağınız varsa seyir zevki tabii ki artacaktır. İmkanınız varsa Kemalpaşa’daki Tırnova’ya gidin. Türkiye’nin en iyi gözlem yerlerinden biri olarak geçiyor. Tabii yatırım yapılsa burası mükemmel bir gözlem merkezi olacak ama bir kaç değerli insanın mücadelesi ile maalesef olmuyor.

Dürbünle baksak?

Dürbünle, teleskopla göktaşı yağmuru izlenmez. Bu soruyu soruyorsanız muhtemelen hiç izleyemezsiniz.

Gökyüzü dediğin şey devasa ne tarafa baksak daha iyi görürüz?

Anahtar kelimemiz Vega. Telefonunuza indireceğiniz Skyview tarzı bir uygulama ile Vega yıldızını bulun. Vega’ya odaklanırsanız daha fazla göktaşı görme olasılığınız yükselecektir. Hem belki Vega’dan, “alışamadığım yokluğuna” şarkısını da dinlersiniz.