Genel

Darbe Girişimine Teşebbüs

Uzun bir zamandır sol koluma ağrılar giriyor. Çok daha uzun bir zamandır anti depresan kullanıyorum zaten. Sürekli kendime söylediğim gibi siyaset veya gündem takip etmeyi bırakmam gerekiyor. Zaman zaman vazgeçebiliyorum, tam kendimi tamamen alıkoyduğumu düşündüğüm sırada, büyük bir olay oluyor. Ama seçim geliyor, ama başbakanı görevden alıyorlar, ama rus uçağı düşürülüyor, ama bomba patlıyor, ama darbe oluyor. Her seferinde bundan daha fazlısı olmaz diyorum ve her seferinde daha fazlasıyla karşılaşıyorum.

Öncelikle hakkını vermek gerekir. Her ne kadar büyük bir çoğunluğun demokrasi için değil, sadece liderleri istediği için dışarıya çıktıklarını bilsem de, tankların önüne yatmak, ateş açıldığında kaçmamak cesaret isteyen iş. Ben yapabilir miydim? Eğer geleceğimden endişe ediyorsam (oğlumun geleceği) F16’nın önüne bile geçebilirdim. Fakat yine takdir etmek gerekir ki, karşı devrimin çocuklarını büyük bir iş başardı. Hele ki Menderes asıldığı gün normal adli olayların bile en az seviyede yaşandığını düşünürsek, takdire şayan.

Hakkını verdiysem devam edeyim. Bu iş tiyatro diyenlerin, başkanlık için yaptırdı diyenlerin hiç birine katılmıyorum fakat ufak bir sıkıntıda mevcut. Bu teşebbüs tiyatro falan olamayacak kadar ciddi, gerçek olmayacak kadar da mantıksız bir şekilde işledi. Belki bir avuç paralelci işi tezgahladı ve yanına da bazı memleketin gidişatından memnun olmayan subayları aldı, belki de, komuta kademesi de dahil söz aldı ve başarılı olamayacağını gören bazı komutanlar verdikleri sözü yerine getirmedi. 27 Mayıs darbesi, 12 Mart muhtırası, 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat süreci ile ilgili bir çok kitap okudum, yayınlar seyrettim. Her ne kadar darbe karşıtı olsam da, darbeyi yapacak komutanlar bana gelip bize plan yap deseydi, eminim çok daha iyi darbe planı yapabilirdim. Yani benim için darbe, 22:20’de Fatih Tezcan’ın “dışarıya çıkın, reise sahip çıkalım”  tweeti ile başarısız olacağının göstergesi olup, Erdoğan’ın CnnTürk’e bağlanması ile bitti.

Bombalar patlar, havalimanları basılır, ekonomik kriz olur, darbeler olur, diktatörler gider veya gelir. Bunların hepsi oluyor ve olacaktır da. Bugün Türkiye’de değil, müreffeh bir ülkede yaşasak, farklı dertlerimiz olacaktı. Şeriat ta gelebilir, islam cumhuriyeti de ilan edilebilir veya devrim olup sosyalizm bile ilan edilebilir. Sabah kalktığımda Dart Wader darbe yaptı deseler, şaşırmadım, bekliyordum bu durumu derim. Yani ne bileyim, son dakika olarak, Binali Yıldırım paralel operasyonları kapsamında göz altına alındı beni şaşırtmaz. Çok sürreal bir şeyde olabilir. Gandalf dahil yüzük kardeşliği üyesi olan 7 kişi paralelden göz altına alınabilir. Bu sadece benim şaşırmamam değil, batman ile spiderman arasında kavga varmış ne diyorsunuz sorusuna, “Akpartiliyiz biz” diyen insanların olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Bunu da aşağılanılacak bir durum olarak görmüyorum. Cahillik bu toprakların kaderinde var. Haydar Tunçkanat 60 darbesi sonrası bir ekiple torosları dolaşıyor. Halka anlatıyor darbe yaptık, iktidara el koyduk şeklinde. Torosların bir köyünde bunu anlatırken, tepki olarak bir amca, “Abdulhamid tahttan ne zaman indi?” diyor. Yani benim için normal geliyor.

Normal olmayan kısımlar, kolumun sürekli ağrıması, anti depresan kullanma sebebim iki yüzlü insanların olması. 20111 yılında balyoz davasından bahsederken, olmayan fontların kullanmasından bahsederken, bu adamların bizi hiç siklememesi. Fethullah Gülen’e küfür ettiğimizde bu adamların “çarpılacaksın” demesi. Yahu çoğunuzun facebook paylaşımlarında hala Feto güzellemeleri var. Geriye gidip onları silmeyi bile aklınızdan geçiriyor değilsiniz. Çünkü liderinize bire bir benziyen insanlarsınız. Çünkü onun 17 Aralık öncesi Gülen’e ne kadar sevgi duyduğunu biliyorsunuz. Size insanlar Gülen’i anlatırken, bu insanları dinlemediniz bile. Barış Pehlivan ordudaki cemaatçileri deşifre eden haber yaptı diye adam 2 senedir hala yargılanıyor. Her hıyarım diye tuzla koşuyorsunuz.

Akın Öztürk’ün ifadesini okudunuz mu? Uluslararası hukuk normları derki, suçluluğu kanıtlanana kadar herkes masumdur. Masumiyet karinesi yani? Duydunuz mu? Yarın Akın Öztürk’ün darbeyi planladığı değil, engellediği ortaya çıksa utanacak mısınız? O paylaştığınız göz altı fotoğraflarından, vatan hanini demelerinizden, idam isteriz söylemlerinizden? Bu adama iade-i itibarı nasıl yapacaksınız? Veya Hulusi Akar’ın darbeyi planladığı çıksa, kahraman söylemlerinizden vatan hainine geçişi yaparken yüzünüz kızarmayacak mı? Dün rus uçağını düşüren pilota kahraman derken bugün vatan hanini derken utanmıyor musunuz? Trt’de darbe bildirisi okunurken, susup, lideriniz Cnntürk’e çıktığı andan sonra konuşmanızdan dönek olduğunuz anlaşılmıyor mu sanıyorsunuz? Bugün darbe başarılı olsa Akın Öztürk’ü profil fotosu yapıp, askere teşekkür edecek adamlarsınız siz.

Darbe bildirisi okunurken, markete gidip sigara aldım. O sırada biri “hacı yarra yedin” dedi. Hepimiz yedik dedim. Ertesi gün darbe başarısız olunca aynı tip, noldu darbeyi başaramadınız dedi. Lan ben camiye cenaze için giden adamın cemaat denilen orospu çocukları ile ne işim olur? Bakın çok enteresan, Darbe yapılınca yarra yiyen benim, başarısız olunca da benim. Yani bu iş nasıl oluyor? Aklım hafsalam almıyor benim. Erdoğan bugün “ya ameriga bizi kandırmış, aslında Fethullah Gülen süper adammış. Hilafet ilen edip, onu da halife olarak atıyorum” dese, büyük çoğunluğunuz helal olsun diyecek. Bakın ben yazarken şirazem kayıyor, siz yaparken utanmıyorsunuz. En kötüsü de durunuz yok. Şu olursa asla destek vermem diyebileceğiniz bir şey yok. Ergenekon’da müebbet isteyen savcıyı alkışlayıp, aynı savcıyı paralel ilan edip vatan hainliği ile suçlayabiliyorsunuz. CHP 1500 TL asgari ücret vereceğim dediğinde taşşak geçip, “kaynak nerede” diye sorup, AKP 1300 TL maaş vereceğim dediğinde kaynağı unutuyorsunuz. Demokrasi ne demek bilmeden meydanlara çıkıyorsunuz. Darbenin neden kötü olduğuna dair herhangi bir fikriniz yok. Çoğunluğa uyan insanlarsınız.

İşin en kötüsü sanırım bu. Bugün CHP iktidara gelse ben yine muhalif olurum. Ama sizin benden daha fazla Atatürkçü olacağınız kesin. Benden daha fazla Atatürkçü olmanıza birşey demem ama beni de AKP’li olmakla suçlayıp, vatan haini ilan edeceğinizi de biliyorum. Yani daha 3 ay önce Adem Huditi’ye gazetelerinizden, kahraman komutan manşetleri yazarken bugün onun vatan haini olduğunu söylüyorsunuz. Bugün mensubu olduğunuz dini grubun, tarikatın başı Erdoğan ile ters düşse ne yapacaksınız? Hüseyin Gülerce gibi iki dakikada satacak mısınız? Yoksa Erdoğan bizi kandırmış deyip sizde mi darbe yapacaksınız? Gerçi siz Abdullah Gül için, Bülent Arınç için bile paralelci olduğu zaten belliydi diyen insanlarınız. Dün İHH’yı savunup İsrail’e lanet yağdırırken, İHH günün başbakanına mı sordu da gitti diyen insanlarsınız. Hemde arşivde izni ben verdim demenize rağmen bunu büyük bir pişkinlikle yapabiliyorsunuz. Kendi düşüncenizin iktidarda olduğunu bile bile, facebook paylaşımlarınıza “Durum ciddi” şeklinde durum bildirgesi yazabiliyorsunuz. Çünkü sizde biliyorsunuz ki, ülkede adalet bok içinde yüzüyor. Ülkede her kurum içinde bok içinde yüzüyor. Rüşvetin yolsuzluğun girmediği kurum yok. Ama bunları bile bile susuyorsunuz. Çünkü o rüşveti veren veya alan sizsiniz.

Facebook üzerinde sürekli ayet paylaşan adamın bana 2 senedir borcu var. AKP’yi savunan başka biri her gün alkol alıyor. Şeriat isteyen berikinin hırsızlıktan adına açılmış davası var. Hayırcı cumalar yazan diğeri zinanın kralını yapıyor. AKP benim dinimi yaşamamı sağlıyor diyen adam, hayatında camiye gitmemiş, oruç tutmamış. Ama ağzında sürekli Allah, elinde sürekli tespih var. Kürt sorunu savaşarak çözülür diyen adam bedelli askerlik yapmak için kredi çekti.

 

Vatan hainliği ile kahramanlık arasında çok ince bir çizgi var. Bugün vatan haini dediğiniz asker darbede başarılı olsa, kahraman olacaktı. O silah bırakan, darbeye katılmayan askerler ise vatan hainliğinden idam edilecekti.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir