Genel

Van Gogh Etkisi

Ken Burns effect diye bir şey var mesela. Ben site yaparken görüyorum. Slider Revolution eklentisinde var. Videolarda falan da bolca kullanılıyor. İşte bir görsele yakınlaştırma yapıldığında buna Ken Burns effect diyorlar. Sikko bir şey ben çok kullanmıyorum.

Alakasız biçimde Van Gogh effect diye bir şey de varmış. O da işte görsellere Van Gogh çizimi gibi hafif bulanıklık katınca oluyormuş. Bak bunu az önce öğrendim mesela. Şu ahir ömrümde yine birisi sayesinde bir bilgi daha kazandım.

Böyle bana yeni bilgi katan insanları seviyorum. Her ne kadar farkında olmadan katsa da (bu bilgiyi) güzel bir şey yeni bilgiler öğrenmek. O yüzden bana yeni bir bilgi verenlere bir şekilde kızsam da iğbirar duymuyorum.

Hayatımın ayarını yediğim bir hafta sonu, ayar yediğim kişiye methiyeler düzmek çok da huyum değil lakin kendimce iki lakırdı etmek istedim işte. Zaten satrayni dışında çok da okuyan yok nasılsa 🙂

Neyse görselimiz şu;

Bu çok spesifik bir bilgi değil tabi. Mesela ben de impresyonizmle romantizm arasındaki farkları bilmiyorum. Bildiğim bir kaç ressam var sadece. Marc Chagall seviyorum ben. Kötü temeller üzerine çıktığım eğri büğrü binalardan biri Chagall. Picasso, Dali falan söylemiyorum tabi. Gerçi evde de “Apparition of the Visage of Aphrodite of Cnidos” tablosu var. Oradan da biliyorum Dali’nin bir kaç eserini yani. Eski iş yerinde de Raphaelesque Head Exploading tablosu kalmıştı. Bir sefer almaya gittim de ex patron götürmüş, üstelemedim ben de.

Ama Van Gogh’un da kulağının olmadığını biliyorum yani. Kendi kulağını kestiğini falan. Ha bu kadar bilgim, çok da yok. Hatta “Çığlık” tablosunun Van Gogh’a ait olduğunu iddia edecek kadar bilgim yok. O kadar sığım bu konularda. Bu konularda benim iyi bir temelim olmadığı için, sonradan üstüne yaptığım derme çatma binalara bol bol bakım yaptırmam gerekiyor, yoksa çöküp gidiyorlar. Her seferinde baştan yapmam gerekiyor onları, baştan öğrenmem gerekiyor monet ile manet arasındaki farkı.

Sen neleri biliyorsun bilmiyorum. İşte öğrenebildiğim kadarını öğrendim ben. Öğrendiğim kadarı da yeterince korkuttu beni zaten. Sonra yine kabasını doğru dürüst yapmadığım binalarım çöktü. Ben de altında kaldım. Belki başkalarını da altında bırakmışımdır bilmiyorum.

Ne diyorduk peki? Van Gogh etkisi değil mi? Ne kadar güzel bir tanımmış bu.

Van Gogh etkisi şu : Yukarıdaki Van Gogh tablosunu veya sarkastik yaklaşımını anlayabilmek. Daha doğrusu o espriyi anlayabilmek. Aynı şeylere gülebildiğim insanlara bayılıyorum ben. Ama en son aynı espriye gülebildiğim bir basitlik yüzünden çok üzüldüm. Hayatım tepe taklak oldu. O yüzden götüm yok diyemem ama temkinli yaklaşıyorum. Bazen de işte temkinin ayarını kaçırıyorum.

Bak bu da bana ödev olsun o zaman; Édouard Manet ve Claude Monet ikilisini araştırayım. Sanki Beşyol’da oturmuyormuşum gibi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir