Genel

Çağımızın vebası : geri zekalılık

Gerçekten benim kafam basmıyor artık. Bütün bir nesil nasıl bu kadar geri zekalı olabilir? Nasıl bu kadar empatiden, anlayıştan, rasyonellikte, realiten uzak olabilir? Yemin edemiyorum idrak edemiyorum.

ESX’e konsol’dan bağlanmış ve $ işareti nasıl yapılıyor diye soruyor. Klavye Türkçe olunca öyle alt+4 ile olmuyor tabii. Nasıl oluyor peki $ işareti? alt+4 ile. Ama basayım deneyeyim demiyor. Direkt olarak soruyor. Sonra diyorsun ki rasyonel bir çözüm üret ve şifreyi $ işareti olmadan yap ki girişin kolay olsun. Tamam diyor ve ne kadar sembolik karakter (^#?) varsa hepsini şifreye koyuyor. Diez’i nasıl yapıyorsun konsolda diyorsun, bilmiyorum diyor.

İş veriyorsun, diyorsun ki, şu şu işler yapılacak. Tamam diyor. Sonra yaptı mı yapmadı mı bilmiyorsun. Çünkü emir telakki etmek ne demek hiç bilmiyor. Sen soruyorsun, ben yaptım onu diyor. Ha diyorsun ki demek ki yapınca söylemiyor. Bir sonraki yine söylemiyor diyorsun ki yapmıştır herhalde. Bakıyorsun yapmamış. Soruyorsun, niye söylemedin diye. Yapamadım ben onu diyor. O kadar. Yani bu işin yapılması gerektiğini anlayamıyor. Yapılmadığında da bilgi vermiyor, yapıldığında da. Çünkü çağımız nesli zeka azlığı hastalığına tutulmuş durumda.

Diyorsun ki, şu şu özelliklerde sunucu kur. Kuruyor, “abi kurdum” diyor. IP gönderiyor ama şifre yok. Hadi diyorsun ki sunucu linux, zaten kullanıcı root’tur. Şifre nerede? Şifre yok. “Abi şifre 123456” diyor. Peki ben bunu tahmin etmeliyim sayın aqun zekasızı?

Sözleştiğin saatte gelmiyor. İnsanlar geç kalır tabii ki diyorsun. Ama bir haber vermiyor. Geç gelmenin, geç gelip de haber vermemenin, haber vermeyip de bir özür dilemenin saygısızlık olduğunu anlayamıyor.

Geliyor odamdan bir şey alıyor. Evet aldığı şey lazım ve gerekli. Ama bir bilgi vermiyor. Sen kimsin benim habitatımı karıştırıyorsun olum? Veya temizlikçi geliyor odamı topluyor. Güzel bir şey yaptığını sanıyor. Yahu ben aradığım şeyi nerede bulacağımı biliyorum. Benim dağınıklığım sana neden batıyor? Ben masamda duran her organizmanın yerini biliyorum. Sen niye burnunu sokuyorsun?

Diyorsun ki; arkadaşlar bir mola saatiniz yok. Boş olduğunuzda mola yapabilirsiniz. Kendi otokontrolünüze bırakıyorum ben bunu. Fakat iş varsa ve molada görürsem, külahları değişiriz. Ayrıca da suiistimal etmeyin bu durumu. Bir bakıyorsun herif 3 saat mola yapmış toplam. İş vermişsin, iş yapılmış mı? Hayır. Bilgi verilmiş mi hayır? Neden? Çünkü çağımızın vebasına tutulmuş. E olum artık bir günde 30 dakika mola vereceksin. İyi mi oldu böyle? Suiistimal etmesen 1 saatten fazla yapıyordun.

Abi diyor, bir projemizde iletişim formları çalışmıyor, veri merkezinde bir problem olabilir mi? Evet gece network bazlı bir çalışma yapıp, web sitelerindeki tüm iletişim formlarının çalışmamasını sağladık. Böyle de ibneyiz. Hayır veri merkezini de görmüş yani biliyor nasıl bir yer olduğunu.

Diğer bir müşteri arıyor. Diyor ki Serkan bizim kabinde bir hp g9 sunucu var. Bugün o kapandı mı hiç biliyor musun? Biliyorum tabii aq. Bütün gün o sunucuyu izliyorum ben. Hayır bizim yapıda 10.000 falan sunucu var. Sence biliyor olabilir miyim o sunucunun kapanıp kapanmadığını?

Arıyor bir diğeri. Telefonu açar açmaz diyorum ki acil değilse sonra konuşalım. Veri merkezinde elektrik ile ilgili çok ciddi bir problemimiz bulunuyor, onunla ilgileniyorum. Diyor ki acil. Düşünüyorsun, elektrik probleminde daha acil olabilen bir problem var dinleyeyim bari. Bir müşteri RDP’ye bağlanıyormuş ve uzaktan kullandığı uygulamasına ses hafif cızırtılı geliyormuş. Acil yani bu problem deyip kapatıyorsun telefonu.

Öteki her gün yazıyor “everything is ok but there are problems with these three servers” e aq demek ki “everything is ok” değilmiş yani.

Vallahi yıldım artık. Bak bu böyle birikmiş bir şey değil yani. Bir iki günde yaşadıklarım, duyduklarım.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir